Özellikle biz kadınlar yazın gelmesini ve kendimizi sıcacık kumsallara atıp bronzlaşmayı dört gözle bekliyoruz. Bronz tenin bizi daha güzel gösterdiğine ve daha sağlıklı olduğuna inandırmışız bir kere kendimizi. Peki korunmasız güneşlenmenin bizi yaşıtlarımız dan 5-7 kat daha büyük göstereceğini bilseydik yine bu kadar hevesli olur muyduk bronzlaşmaya acaba?
Evet dermatologlar güneşin göründüğü kadar masum olmadığını ve bu konuda çok dikkati olmamız gerektiğini söylüyorlar.Aslında bizim o yazın sıcaklarının gelmesiyle birlikte sahilleri doldurup, sıcacık kumsallarda denizin sesini dinleyerek güneşin sıcaklığını hissettiğimiz değişen ten rengimizle güzelleştiğimizi zannettiğimiz, kış boyunca nasıl kalıcı olmasını sağlarız diye uğraştığımız bronzluk, meğer cildin sertleşerek kendini güneşten korumaya çalışmasıymış. Üstelik sadece dört beş kez güneş yanığına maruz kalmak cilt kanseri riskini ciddi oranda artırıyormuş. Yani güzelleşeceğiz derken yalnızca yaşlanmayı hızlandırmakla kalmıyor bir de ciddi hastalıklara davetiye çıkarıyormuşuz.
O nedenle uzmanlar güneşin bize verdiği bütün bu olumsuz etkilerden korunmak için sadece güneşlenirken değil her dışarı çıktığımızda yaz boyu 50 faktörlü koruma ürünleri kullanmamızın şart ama yeterli olmadığını; güneşsiz günlerde de zararlı ışınların tenimize ulaştığını hatırlatarak bütün yıl en az 40 faktör koruyucu kullanmamız gerektiğini söylüyorlar. Çünkü güneşten bizi koruduğunu zannettiğimiz bulutlarda mor ötesi ışınların %80'e ulaşan miktarını sızdırıyormuş. Yani hava bulutlu diye güneşten korunduğunuzu düşünmeyin. Ayrıca açık renkli beton, su ve karda ışınları güçlendiren artıran etkenlermiş.
Kısacası uzmanlara göre bronzlaşıp güzelleşmek adına cildimize büyük hasarlar veriyoruz. Yine de bütün bu riskleri göze alarak bronzlaştık diyelim; bronzluğunuzu korumak daha uzun süre bronz kalabilmek için cildin neme ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bunun için evde kendinizin hazırlayabileceği doğal maskeler olduğu gibi; jojoba ya da havuç yağı içeren kremlerde kullanabilirsiniz.
NOT: Yazımız bilgilendirme amaçlıdır. Tanı veya tedavi amaçlı yazılmamıştır. Sağlığınızla ilgili sorunlarınız da lütfen öncelikle doktorunuza danışınız.
(*) Basılı yayın organlarından bilgilendirme amaçlı derlenmiştir.
Evet dermatologlar güneşin göründüğü kadar masum olmadığını ve bu konuda çok dikkati olmamız gerektiğini söylüyorlar.Aslında bizim o yazın sıcaklarının gelmesiyle birlikte sahilleri doldurup, sıcacık kumsallarda denizin sesini dinleyerek güneşin sıcaklığını hissettiğimiz değişen ten rengimizle güzelleştiğimizi zannettiğimiz, kış boyunca nasıl kalıcı olmasını sağlarız diye uğraştığımız bronzluk, meğer cildin sertleşerek kendini güneşten korumaya çalışmasıymış. Üstelik sadece dört beş kez güneş yanığına maruz kalmak cilt kanseri riskini ciddi oranda artırıyormuş. Yani güzelleşeceğiz derken yalnızca yaşlanmayı hızlandırmakla kalmıyor bir de ciddi hastalıklara davetiye çıkarıyormuşuz.
O nedenle uzmanlar güneşin bize verdiği bütün bu olumsuz etkilerden korunmak için sadece güneşlenirken değil her dışarı çıktığımızda yaz boyu 50 faktörlü koruma ürünleri kullanmamızın şart ama yeterli olmadığını; güneşsiz günlerde de zararlı ışınların tenimize ulaştığını hatırlatarak bütün yıl en az 40 faktör koruyucu kullanmamız gerektiğini söylüyorlar. Çünkü güneşten bizi koruduğunu zannettiğimiz bulutlarda mor ötesi ışınların %80'e ulaşan miktarını sızdırıyormuş. Yani hava bulutlu diye güneşten korunduğunuzu düşünmeyin. Ayrıca açık renkli beton, su ve karda ışınları güçlendiren artıran etkenlermiş.
Kısacası uzmanlara göre bronzlaşıp güzelleşmek adına cildimize büyük hasarlar veriyoruz. Yine de bütün bu riskleri göze alarak bronzlaştık diyelim; bronzluğunuzu korumak daha uzun süre bronz kalabilmek için cildin neme ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bunun için evde kendinizin hazırlayabileceği doğal maskeler olduğu gibi; jojoba ya da havuç yağı içeren kremlerde kullanabilirsiniz.
NOT: Yazımız bilgilendirme amaçlıdır. Tanı veya tedavi amaçlı yazılmamıştır. Sağlığınızla ilgili sorunlarınız da lütfen öncelikle doktorunuza danışınız.
(*) Basılı yayın organlarından bilgilendirme amaçlı derlenmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder